Afet Ve Acil Durumlarda Esnaf Ve Sanatkarların Toplumsal Rolü Çevrim içi Toplantısı Tespitler Öneriler

27 Temmuz 2023 18:48 Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği 112

Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği bünyesindeki Ahi Enstitüsü; İçişleri Bakanlığı Sivil toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile yürüttüğü “Ahilik Töresi Afet Bilinci Güvenli Millet, Güvenli Devlet” başlıklılar projesi kapsamında "Esnaf Ve Sanatkarların Toplumsal Rolü” ” başlığında yapılan çevrim içi toplantıda yapılan konuşmalar, tespitler ve öneriler.

 

 

MODERATÖR   

•Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı   Gazeteci/Yazar  FEHMİ ÇALMUK

 

KATILIMCILAR:

•Türkiye Berberler Kuaförler Ve Güzellik Salonları İşletmecileri Federasyon Başkanı TESK Denetim Kurulu Üyesi   

  BAYRAM KARAKAŞ

 

• Akhisar Lokantacılar, Tatlıcılar ve Köfteciler Odası Başkanı/ TESK Esnaf Kadın Kurulu Üyesi  PINAR GÖREN

 

•Ankara Kantinciler Odası Başkanı BAYRAM ŞAHİN

 

•Bartın Kahveciler ve Şerbetçiler Esnaf Odası Başkanı AYHAN TEPE

 

•Diyarbakır Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı SANİYE ATMACA

 

•Şanlıurfa Lokantacılar Köfteciler Ve Tatlıcılar Odası Başkanı MEHMET ŞAFAK

 

KONUŞMALAR    

 

 Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı  Gazeteci/Yazar

 FEHMİ ÇALMUK:

Değerli katılımcılar, değerli konuklar. Dünya esnaf ve sanatkârlar derneği ahi enstitüsünün içişleri bakanlığıyla iş birliği içinde düzenlediği ahilik töresi afet bilinci güvenli millet, güvenli devlet projesinde biz afet bilincinin artırılmasını ve ahilik töresi ile ilgili çalışmalar babında 4 tane çevrimiçi toplantı düzenlemiştik, bunun ikisinin bugün değerli katılımcıların iştiraki ile gerçekleştiriyoruz. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar geldiniz. Ben deniz Fehmi Çalmuk. Gazeteci, yazarım. Esnaf Sanatkarlar Derneği Ahi Enstitüsü’nün başkanıyım. Şimdi hem zamandan kazanalım, çünkü değerli başkanlarım hem mesailerinden hem de teşkilatlarının çalışmalarından inisiyatif kullanarak buradalar, tekrar nezaketlerine teşekkür ediyorum. Afet durumlarında esnaf ve sanatkârın toplumsal rolü başlığıyla ilk oturumu açıyorum. İlk oturumu Türkiye berberler, kuaförler ve güzellik salonları işletmeleri federasyonu aynı zamanda bizim üst çatı kuruluşumuz keskin denetim kurulu üyesi sayın Bayram Karakaş ’a vermek istiyorum. Sayın başkanım hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Afet ve acil durumlarda esnaf ve sanatkârın rolü başlığıyla konuşmamıza başlarsanız gayet iyi olacak, buyurun efendim.

Türkiye Berberler Kuaförler Ve Güzellik Salonları İşletmecileri Federasyon Başkanı TESK Denetim Kurulu Üyesi BAYRAM KARAKAŞ:

Öncellikle Ahi Enstitüsü başkanı olarak esnafın sesini her platformda, sosyal medyaya, ulusal medyaya, yerel basına, görsel basına taşımanızdan dolayı Sayın Fehmi Çalmuk gazeteciliğiniz, kimliğiniz ve teşkilata yakınlığınızdan dolayı, bize bu zorlu süreci yaşarken asrın felaketinin arkasından doğal afetlerin devam etmesi ile birlikte bu yayını yapmayı ve arkadaşlarımızla birlikte bu programa planlamanızdan dolayı şahsınız da tüm ekip arkadaşlarınızı Türkiye berberler, kuaförler, güzellik uzmanları federasyonu yönetim ve denetim kurulu adına en kalbi duygularımla saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Ahilik bilinci, ahilik bilinciyle birlikte acil durum ve afet durumu noktasında özellikle kamu kurumu ve kuruluşları çatısı altında devlet planlama yaparken içişleri bakanlığıyla birlikte öncelikle esnaf ve sanatkarın ışığının sönmesi gerekliliğini ön planda tutması gerektiğine inanıyorum çünkü özellikle bu 7 büyük ilde 16 ilçede hissettiğimiz asrın felaketi diye adlandırdığımız büyük afette esnaf ve sanatkârın önemi çok ön plana çıktı. İçilecek suyun bulunmadığı, yenilecek ekmeğin aranıldığı ve en ufak damladan, zerreye ahi teşkilatlarının, ahi mensuplarının aranılır olduğunu hep birlikte gördük. Esnaf ve sanatkârımızın teşkilat olarak dimdik ayakta, güçlü ama sorun odaklı, sorun çözümlü noktada olduğunu, bunu herkes bilmeli. Ne yaptı devlet yetkililerimiz tamam önceliği ön plana çıkararak ahilik bilincine ve acillik bilinci ile birlikte acil eylem planına öncelik vermeksizin AFAD’ı oluşturdular. Biz AFAD’a karşı değiliz, Kızılay’a karşı değiliz ama biz esnaf ve sanatkarın sahada dükkanlarının, kapılarının açık olduğu, esnaflarının ışıklarının sönmediği bu bilinci köşe taşları ile oturtturur isek esnafın önemi ve esnafın mihenk taşının teşkilat üzerinde ve asrın felaketindeki o doğal afette ne kadar ön planda olduğunu hep birlikte gördünüz. İlk başta ne arandı? Su arandı. İlk başta ne arandı? Can arandı. İlk başta ne arandı? Yakıt arandı. Bu motorize ekiplerden üreten ve tüketene kadar esnaf ve sanatkârın acil eylem planlaması içişleri bakanlığı yönetmenliğinde derecelemeye, sıralamaya geldiği an nasıl AFAD önde ise, nasıl Kızılay önde ise esnaf ve sanatkâr teşkilatının da öncülüğünün acil durumlarda ön planda olması gerekliliğini biz canı yürekten yaşadık ve yaşamaya devam ediyor sayın Çalmuk. Burada fırıncılar federasyonu İstanbul’dan ve İzmir’den seyyar makineler tedarik ederek Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay olmak üzere seyyar fırınlarda ekmeklerimizi çıkartarak halkın öncelikle karnını doymasını artı su ihtiyaçlarının giderilmesi için mobil çadırlar kurulmasını ve bir nevi mini çadırlar içerisindeki sebil olan marketinden tutun, tıraşına kadar yapılan hizmetleri etinden tutun, mazot teminine kadar biz ahi teşkilatı olarak dimdik ayaklarımızın üzerinde durduk ama maalesef AFAD’ın önüne geçemedik, Kızılay’ın önüne geçemedik topladığımız tırlarca yardımlarımızı bile AFAD’a teslim ettik, banka hesaplarını AFAD’a teslim ettik ama öncelik ben iddia ediyorum devlet planlamasında madem siz ahi enstitüsü başkanı olarak içişleri bakanlığıyla bu projeyi yürütüyorsanız, esnaf ve sanatkar AFAD’dan sonra Kızılay, Kızılay’dan sonra ahi geleneğiyle ahi Enstitüsü’nün de içinde olduğu, ahilik çatısı altındaki Türkiye esnaf ve sanatkarları konfederasyonu artı Türkiye sanayici işadamları TOBBB bunlarında içerisinde olduğu bir yapının ön planda olması gerektiğine inanıyorum.

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı Gazeteci/Yazar  FEHMİ ÇALMUK: FEHMİ ÇALMUK:FEHMİ ÇALMUK:

Başkanım, çok teşekkür ediyorum. Biz tabii ki afet dediğimiz zaman sadece depremi değil.

Türkiye Berberler Kuaförler Ve Güzellik Salonları İşletmecileri Federasyon Başkanı TESK Denetim Kurulu Üyesi BAYRAM KARAKAŞ:

 

 Yangını söylüyoruz, seli söylüyoruz yani şimdi geçen sene, en yakın zamanda Karadeniz bölgesindeki yaşanılan sel, ben dün Bartın’daydım, batı Karadeniz’deydim sayın Çalmuk. İnsan gücüyle böyle insanların objektif, çıplak gözle baktığı an o işlerin kolay işler olduğu gibi böyle mikrofonun karşısında kolay değil. O vinci kullanan büyük ustadan artı vincinden, taşıyıcısından, duvar ustasından oradaki selin bıraktığı izlerin tamiratının bile bir yapının içerisinde tamamen sanatkar grubunun olması gerektiğini bizzat gözümle gördüm onun için biz yangında da taşın altına elimizi sokmaya hazırız, selde de taşın altına elimizi sokmaya hazırız, doğal afetlerde de taşın altına elimizi sokmaya hazırız ama öncelik bilincimiz nasıl Türkiye cumhuriyeti devleti Anayasası’nın 73. Maddesinde diyor ya esnaf ve sanatkarı koruyucu ve kollayıcı tedbiri alın cümlesi anayasanın temel ilkesinde varsa eğer ki devlet böyle bir afetle karşı karşıya kaldıysa ön planda AFAD’ı tutuyorsa, ön planda Kızılay’ı tutuyorsa bizim ayırt etmeden TOBBB ve TESK  bünyesindeki çatı kuruluşlarımızın da öncülüğünün olması gerekliliğine inanıyorum, bizim entegre çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Biz çünkü bir bütünüz ayrıştırma gibi bir lüksümüz yok. Berberinden, terzisine, kasabından, lokantacısına, ekmeği üreteninden bakkalda satan marketine kadar bizim ışıklarımız söndü ya. Doğal afet de ayrı bir, yangında ve sel de ayrı bir sıkıntı peydahlanıyor öncelik olarak bizim de devlet literatüründe anılırken nasıl Türk Kızılay’ından gurur duyuyorsak, nasıl AFAD’la ön plana çıkıyorsak biz esnaf teşkilatı olarak Türkiye odalar ve borsalar Birliği ve TESK in bünyesinde acil eylem planının içerisinde fiilen olmamız gerektiğine ve kaosu yaşanılan süreci bizim çatı kuruluşlarımızın liderlerinin belirleyeceği ekiplerle bu süreci yönetebileceğimizin inancını buradan sizin aracılığınızla ahi enstitüsü raporlarına geçmesini istiyorum.

 Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı  Gazeteci/Yazar FEHMİ ÇALMUK:

Çok teşekkür ederim. Değerli başkanım şimdi Akhisar’dan bir konuğumuz var. Akhisar lokantacılar, tatlıcılar, köfteciler odası başkanı aynı zamanda TESK esnaf kadın kurulu üyesi sayın pınar Gören o Akhisar’da, o da sel felaketine maruz kalan bizim ege bölgemizin önemli bir başkanı şimdi pınar hanımı dinleyelim, buyurun pınar hanım.

 Akhisar Lokantacılar, Tatlıcılar ve Köfteciler Odası Başkanı/ TESK Esnaf Kadın Kurulu Üyesi  PINAR GÖREN:

Herkese merhabalar, aynı zamanda afetlerden etkilenen bütün oda başkanlarıma da geçmiş olsun diliyorum, hem deprem Diyarbakır, Urfa, Bartın’da da aynı şekilde sel felaketi oldu. Artık iklimsel bir değişiklik söz konusu bu dünyanın iklimsel olarak krizi hem esnaf olarak hem de vatandaş olarak artık bu durumlara hazırlıklı olmalıyız gibi düşünüyorum ben çünkü bu kadar az yağmur yağmasıyla nasıl sel felaketi olabiliyor ben bunu ömrümde görmedim, bir saatlik bir yağışın sonucunda bütün esnafın işyerleri sular altında kaldı yine Urfa’da da aynı şey oldu, Bartın’da da aynı şey oldu. Esnafın buradaki toplumsal rolü tabi ilk önce afetzede olarak yaşıyor bunu, ondan sonra da tabii ki sokakların ışığı sönmeyen lambası esnaf olduğu için, lokantacılar olduğu için, kahveciler olduğu için, bakkallar olduğu için, terziler olduğu için ister istemez toplumsal rolü zaten o sokağa, o halka duyduğu minnetle hem canını hem malını ortaya koyup bence gönüllülükle müdahale edebiliyor. Esnaflık ahilik bilincinde tabii ki bunun yaygınlaşması gerekir, bizim ahilik teşkilatında ustadan çırağa nasıl bir nesil olarak bilgiler aktarılıyorsa yardımlaşma ve dayanışma konusunda da bence yeni nesillere, çıraklarımıza, kalfalarımıza bunları bizlerde yaşatarak göstermemiz gerekiyor. Bayram bey TESK’in de bünyesinde böyle şeyler kurabileceğini söyledi. Kendisi TESK’in denetim kurulu başkanı biliyorsunuz aynı zamanda, bu asrın felaketini yaşadığımızda, depremi yaşadığımızda bizler burada AFAD ve Kızılay’a topladığımız gıdaları teslim etmektense lokantacılar odası olarak orada Kızılay’ın yetemediği biz ha biz Hatay Samandağ ve Kırıkhan bölgesine gittik Fehmi Bey belki takip etmişsinizdir sizde, gittiğimizde topladığımız bütün gıda ürünlerini teslim edebileceğimiz bir yer yok, insanlar dışarıda oturuyorlar. Kızılay’ın AFAD’ın büyük depolarına teslim etmek zorunda kaldık ben de dedim ki buraya getirdiğim ürünleri Kızılay çadırında beklesin diye getirmedim. Elinizde olan mobil lokma araçlarımızı hemen seyyar mutfaklara çevirerek İzmir lokantacılar odası, Denizli lokantacılar odası ve biz de buradan giderek üç oda başkanı gerçekten halkın olduğu yerlerde dışarıda hiç değilse acil olarak sabah kahvaltı ve akşam yemeği hemen hali hazırda kalorisi yüksek, kolay hazırlanabilen gıdalarla Kızılay’dan önce bizler mobil olarak yemek hizmeti vermeye başlamıştık. Bu da nereden geliyor, bizim tabii ki toplumsal olarak böyle bir odalarımızda var derseniz sizlerde enstitü yapıyorsunuz biliyorsunuz ki bizim odalarımızda bunlara yönelik bir çalışma, bir komisyon yok zaten çok büyük bir felaket oldu ve bununla ilgili bize TESK’den ya da federasyonlardan da herhangi bir bilgilendirme ya da bir çağrı gelmiyor normalde biz bunlara hazırlıklı değiliz ister istemez kendi imkanlarımızla ustalarımızın gönüllülükleriyle ve topladığımız gıda ürünleri ile en kolay yapabileceğimiz şeyleri halkla buluşturduk, orada bunun yazılı bir metin olması gerekmiyor, bunun bir genelge, bir yasa olması gerekmiyor açıkçası kalbi, yüreği olan, gönüllü olan gerçekten verdiğinde hani bunun da manevi olarak tatminini yaşayan esnaf olmasına gerek yok bütün vatandaşlarımız bu konuda gerçekten duyarlı, bizler Türk milleti olarak zaten duyarlı bir milletiz inşallah böyle felaketleri yaşamayalım diyorum ama bilimsel olarak da bu artık bir gerçek yağmur yağdığında sel olacak, rüzgâr estiğinde heyecan olacak, olacak yani çünkü iklimsel bir krizle de karşı karşıyayız inanın ege bölgesinde yaşamamıza rağmen günlerce bir damla yağmur olmadı, yağmurlar başladığında selden başımızı kaldıramadık şimdi yine yakıcı, kavurucu ve burası biliyorsunuz ki tarımın başkenti Manisa ve ege bölgesi şimdi de yakıcı ve kavurucu sıcaklarla boğuşuyoruz belki eylül, ekim ayında başka bir sel felaketi olacak başka bir deprem olacak her an bir şeylere hazırlıklı esnaf ve ahiler olarak ta tetikte olmamız gerektiğine inanıyorum.

 

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı  Gazeteci/Yazar FEHMİ ÇALMUK:

Pınar hanım çok teşekkür ederim. Değerli konuşmacılar şimdi afet ve acil durumlarda esnaf ve sanatkarların toplumsal rolü dediğimiz zaman bizim bir ahilik töremiz var geleneksel olarak işte biraz önce iki konuşmacının da konuşmasında üzerinde hassasiyetle durduğu nokta bir ahilik töresinin öngördüğü bir yapı var ama bir de bir eylem planında bizim bu işlere müdahil edebilmemiz kimin nerede, ne yapabileceği koordinasyon bakımında da bazı sıkıntılar var. Konuşmalarınız da zatı hallerinize arz ettiğim soru başlıklarına da cevap verirseniz hani hem de burada zamandan tasarruf etmiş oluruz. Şimdi deprem bölgesinde, sel bölgesinde, yangın bölgesinde, heyelan bölgesinde bizim barınma kadar, yemek ihtiyacı kadar en önemli sorunlarımızdan biri çocuklarımızın okula gitmesi ama okul dediğimiz zaman birçok okulumuzda bu afetlerden etkilendi, etkilenir etkilenmez de bizim okul kantinleri, devlet kurumlarında bulunan kantinler halkın ihtiyacını, belki çalışan kesimin ihtiyacını karşılayan kantinler konusunda da çok büyük bir sıkıntı oldu işte Türkiye’de ne yazık ki halen bir federasyon çatısı altında değil ama federasyon çatısı olmak konusunda da gayretleri olduğunu biliyorum. Ankara kantinciler oda başkanı sayın bayram şahin beye söz vermek istiyorum. Buyurun başkanım.

 Ankara Kantinciler Odası Başkanı BAYRAM ŞAHİN:

Teşekkür ediyorum Sayın Çalmuk, bizi bir araya getirdiğiniz ve gerçekten esnaf ve sanatkarımızın sesi olduğunuz için. Öncelikle deprem bölgesinden katılan başkanlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum keza diğer başkanlarıma da selamlarımı iletiyorum. Deprem ve afetlerle ilgili Türkiye olarak veya esnaf ve sanatkâr olarak bu asrın depreminde sınıfta kaldığımızı da söylemek istiyorum öncelikle. Tabi bütün odalar, bütün toplum olarak bu kadar kalbi, yüreği yardımsever bir toplumun bu kadar koordinasyonsuz, yasasız, hazırlıksız olması üzüyor bizi. Deprem bölgesinde bizim araştırmalarımıza göre yaklaşık 25-30 civarında okul yıkıldı. 100’e yakını ağır hasarlı oldu. Tabi pandemi dönemi de pandemi de aslında bir afetti bizim için bütün esnaf ve sanatkârımızın bize bağlı veya kardeş esnaf ve sanatkârımızın çok büyük sıkıntılar yaşadığına şahit olduk.

Tabi biz az önce duyurduğunuz gibi bir federasyonumuz olmadığı için 5 tane ihtisas odası veya karma odalarla birlikte elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz ama ben şöyle bir tespit yapmak istiyorum her şeyden önce. 3000’e yakın oda olarak bir çatı kuruluşumuz, konfederasyonumuz var. Bizim yaşananlardan ders çıkararak bundan sonraki afetlere karşı ister deprem olsun ister sel olsun ister yangın olsun ki bunları hem iklim değişiklikleri olsun sel ve yangınlardan söz etmek istiyorum ve zaten bir deprem ülkesiyiz yeni depremler olacak bunun için alim olmaya da gerek yok bir deprem ülkesiyiz, deprem kuşağında bulunan bir ülkeyiz buna hazırlıklı olmamız gerekiyor ama tabi yasal olarak ta bununla ilgili düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Belki başkanlarım da yakalamıştır örnek veriyorum bir odanın ne kadar bütçesi olursa olsun bir afet anında ne kadar harcama yapacağı onun genel kurulu ile ilgili, genel kurulda aldığı yetkilerle ilgili bir oda başkanımızın bütçesi yeterli olsa bile onu harcama yetkisinin bir genel kuruldan geçmesi gerekiyor, bunların hepsinin kanuni düzenlemelere oturması konfederasyonumuzun tabi AFAD var ama biz ayrı bir teşkilat olarak konfederasyonumuzun bu afet durumlarında odaların, hangi odanın, hangi durumda, hangi ekip ile müdahale ve yardımda bulunacağı ile ilgili yönetmeliklerin olması gerekiyor deprem anında bizlerde gözlemledik işte örnek veriyorum pınar hanım kendi gayretleriyle alıyor koordinesiz bir şekilde gidiyor tabi bu çok özel, hepimiz yardım yapmaya çalıştık ama AFAD’a veriyorsunuz AFAD’a vermek istemeyenler oradan götürüyor her oda kendine yakın bulduğu ile gidiyor orada bir yığılma, yoğunlaşma olurken diğer yerlerde ki esnafımız, vatandaşımız mağduriyet yaşıyor bununla ilgili acilen bir afet durumları ile ilgili odaların hareket kabiliyetini genişletecek, koordine edecek yönetmelik ve genelgelerin hazırlanması gerekiyor teşkilat tarafından. Bu eksikliğimizin giderilmesi aynı zamanda hazırlanan yönetmelik ve genelgelerin de AFAD’ın mecburen devletimizle birlikte hareket etmemiz gerekiyor, AFAD’ın yönetmelik veya yasalarına da entegre edilmesi gerekiyor. Bu şekilde hareket ettiğim zaman daha fazla insana dokunacağımızı, daha fazla hasarı karşılayacağımızı, daha fazla sorunu gidereceğimizi düşünüyorum, şimdilik tespitlerin bu kadar söz verirseniz devam ederim.

 

 Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı  Gazeteci/Yazar FEHMİ ÇALMUK:

Teşekkür ederim bayram bey.

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı  Gazeteci/Yazar FEHMİ ÇALMUK:

Afet ve acil durumlarda esnaf ve sanatkarın toplumsal rolü. Ahilik töresinin bize yüklediği bir anlam var, bir mana var zaten hal ve hareketlerimizle diğer başkanlarımızın da bu olağanüstü dönemlerde, afet dönemlerinde hal ve hareketini bizim geleneğimiz çok önemli bir şekilde belirliyor. Şimdi bu role bir de değineceğiz ama siz Diyarbakır’da depremi yaşadınız. Eğer depremde ev üyelerinizden de vefat edenler varsa Allah rahmet eylesin, üyelerinizden binası kaybolanlar varsa da acil bir taraftan bunların bertaraf edilmesi, acil şifalar diliyorum. Zatı halinizin görüşü nedir, afetler durumunda ne yaptınız ne yapılması gerekir, toplumsal rolünüz nedir saniye hanım?

Diyarbakır Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı SANİYE ATMACA:

 Teşekkür ederim Fehmi başkanım. Bu arada bütün başkanlarıma selamlar. Bu afetten etkilenen herkese çok geçmiş olsun diliyorum. Gerek sel gerek depremden dolayı etkilenenlere. Etkilenenlerin yakınlarına vs. çok geçmiş olsun. Allah bir daha böyle bir acıyı yaşatmasın inşallah, biz de Diyarbakır’da depremin vurduğu on ilden biri olarak bu acıyı derinden yaşadık. Bizim esnaflarımız arasında vefat eden çok şükür ki olmadı ama onların yakınları vs. bayağı bir kayıplarımız, acılarımız, üzüntülerimiz oldu. Bizim Diyarbakır’da tamamen ben buraya bir not almıştım. 414 kişi hayatını kaybetti, 902 kişi yaralandı, hasarlı bina sayısı 3944 yıkılan bina sayısı 175 ve yıkım çalışmaları hala devam ediyor bu arada 2000’e yakın yıkılabilecek hasarlı bina sayısı olduğu tespit edildi. Depremde ağır hasarlı apartmanlarda yaşayanlar için bu TOKİ tarafında konutlar yapılana kadar geçici barınma merkezleri hazırlandı. Talaytepe ağız ve diş sağlığı hastanesinde 675 konteyner kuruldu ve depremin ardından sekiz ayrı noktada bulunan bu konteyner çadır kentlerde barınan kişiler TOKİ tarafından yeni konutlar yapılıncaya kadar konteyner kente yerleştirildi. Bu arada depremin vurdu bu on ilden biri olan Diyarbakır’da bu durumda ahilik, şimdi şöyle ahiliği tanımlayım içinde daima iyiliği, doğruluğu, güzeli benimsemiş olan ahilik kurumunun yanlarını yeni nesillere aktarmak, öğretmek amacıyla kutlanan işte ahilik kültürü esnaf ve sanatkarlıkta üreticiyi, tüketici, çıkar ilişkilerini, birbirleriyle sürtüşmeye düşmeyecek şekilde ayıran bu ahilik kültürü depremin vurduğu bizim Diyarbakır’da güzel bir yardımlaşma örneği sergiledi. Bu depremzedelerin yaralarını kısa sürede sararken kendi yaralarının yanı sıra diğer illere de yardım eli uzattı Diyarbakır. Depremin vurduğu Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Adıyaman, Antep illerine birçok yardımlar dağıtıldı resmî kurumlar tarafından ve Diyarbakır esnaf ve sanatkârlar Birliği camiası tarafından, özel şirketler tarafından yani kayıt altına alınmamış tıbbi yardımlarla birlikte, kayıt altına alınmamış bir sürü işte vatandaşlar gönüllü olanlar tarafından da birçok koca yürekli vatandaşlar tarafından da yardımlar gönderildi.

Biz terziler odası olarak ta, Diyarbakır sadece terziler odası değil işte Esnaf Sanatkârlar Birliği olarak depremin ardından bir toplantı gerçekleştirdik ve depremzedelere nasıl yardım da bulunuruz diye bir istişare de bulunduk. Tabi herkes kendince yardımlar da bulundu, biz oda olarak kendi mesleğimiz de olduğu için giyim yardımında bulunmaya çalıştık işte depremzedelere polar ve hırkalar diktik bunu da tamamen gönüllü esnaflarımız, gönüllü vatandaşlar aracılığıyla yaptık. Arkadaşlarımızın büyük atölyeleri vardı onlar bize geçici birkaç günlüğüne kullanmamız için verdiler. Ben esnaflarımıza mesaj gönderdim, dikim konusunda gönüllü yardım etmek isteyenler var mı diye. Sağ olsunlar o kadar çok yardım eden oldu ki biz 200- 300 adet iş çıkartırız diye düşünürken 1000 in üzerinde polar, hırka yaptık ve biz bunları depremzedelere, yardıma ihtiyacı olanlara dağıttık. Ve Elif Hanım sağ olsun bu konuda birebir kendisi, kendi elleriyle dokundu insanların hayatına, bunları dağıtırken kendisi video çekip gönderdiği zaman ben burada o kadar duygulanmıştım ki yani insanlara faydalı olabilmek mutluluk verici, gurur verici bir şey. Yalnız bunun yanı sıra evet ahilik kültürümüz, evet Diyarbakır’da böyle insanların hayatına dokunma bir arada toplumsal olarak bu sosyal dayanışmayı bir arada sürdürebilmek güzel bir şey ama bir yandan da şu var, bu deprem süresi biraz geçtikten sonra insanların acıları, yaraları biraz daha azalıyor mu acaba çünkü bunun sonrasında da ekonomik krizle biz karşı karşıya kaldık mesela bizim buradaki en büyük sıkıntımız bu yıkılmak üzere olan binalar biliyorsunuz tamamen boşaltılıyor ve bu konuda da ciddi bir konut sıkıntısı yaşanıyor Diyarbakır’da ve eksik ne kadar çok olursa talep o kadar fazla bu durumda da  fiyat artışıda fahiş derecede yüksek yani burada 2000 TL’lik dairelerin fiyatı 10.000 TL’nin üzerine çıkartıldı, vatandaş kiralık daire bulamıyor, satılık daireler zaten çok fazla yüksek, boşta daire bulmak çok mümkün değil, insanlar artık ailelerinin yanına yerleşmeye başladılar bununla alakalı ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

İnşallah bu TOKİ ile birlikte, toplu konutların yapılmasıyla birlikte umarım biraz daha bu sıkıntımız çözülür, azalır diye düşünüyorum ve başkanım sorunuz varsa cevaplayabilirim, sizi dinliyorum.

 

 Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı  Gazeteci/Yazar FEHMİ ÇALMUK:

 Şimdi bizim bir deprem bölgesine çok yakın ama inanılmaz şekilde hem depremden etkilendi hem de onun arkasından büyük bir sel felaketiyle etkilendi. Şanlıurfa ilinden bahsediyorum. Şanlıurfa lokantacılar, köfteciler ve tatlıcılar oda başkanı sayın Mehmet şakak bey. Mehmet başkanım geçmişlerinize rahmet olsun, baş sağlığı dilerim, geçmiş olsun. Şimdi bu Şanlıurfa’da elbette ki sizin bölgesel demokratik yapınız bakımından da hem de ahilik kültürünün reel olarak yaşandığı bir il bakımından da bu afet karşısında hem bu ahiliğin toplumsal rolünü hem de neler yaptığınızı zatı alinizden dinlemem isterim efendim, buyurun.

Şanlıurfa Lokantacılar Köfteciler Ve Tatlıcılar Odası Başkanı MEHMET ŞAKAK:

 Sayın başkanım, sayın katılımcılar, Şanlıurfa’dan hepinize selam gönderiyorum. Bizim Şanlıurfa’da 4:17’de deprem oldu. Depremden sonra ben 1. Derece 6 yakınımı kaybettim. Biz yaralarımızı sararken Adıyaman’da çok büyük bir hasar olduğunu duyduk. Biz esnaf olarak, odalar Birliği olarak bu konuya çok mükemmel derecede el attık. Sayın valimiz Salih Ayhan Bey, Şanlıurfa Beyşehir belediye başkanımız Zeynel Abidin Bey ile odalar Birliği kriz masasında çok koordinasyonlu bir çalışma yaptık. Biz lokantacılar odası olarak o gün için esnafımızı organize ettik, her yere çorba ve yemek ulaştırabildiğimiz kadar. Bizim Şanlıurfa büyükşehir belediyesinin kendi kömür fabrikalarında 100 bin-200 bin-300 bin tane ekmek dağıtıldı. Başkanım şimdi gerçekten bizim burada öyle bir durum oldu ki çalışan insanları bulamıyoruz zaten biz esnaf olarak ahilik sanatı 12 yıllık kesintisiz eğitimden sonra ara eleman bulamıyoruz, öldü. Biz maalesef kalifiye eleman bulamıyoruz bir de deprem olunca hiç bulamadık, biz eski ustalar olarak biz girip tezgahlara biz çalıştırdık. Benim kendi 6 cesedim enkaz altındadır, bizzat enkazı bırakıp her şeyi organize ettim. Sayın valimiz, belediye başkanımız tarafından görevlendirildim. Çoğu esnafımız burada Şanlıurfa’da bizler deprem fazla olmadı benim yakınım öldü ama bu binaların çürük olmasından kaynaklandı ama afet bizi çok etkiledi. Bizim maliye defterdarlığımız depremden etkilendi, esnafımız bu konuda mağdur oldu, hasar tespit konuların da hala tam sağlam esnafımız kendi hakkını alamadı.

 

 Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü Başkanı  Gazeteci/Yazar FEHMİ ÇALMUK:

Sel felaketinden daha fazla etkilendiniz değil mi?

 Şanlıurfa Lokantacılar Köfteciler Ve Tatlıcılar Odası Başkanı MEHMET ŞAKAK:

Tabi selden daha etkilendik. Bizde can kaybı 196 tane oldu, yaralılarımız vardı ama selden aşırı derecede etkilendik. Bu konuda halen iş başı yapamayan esnafımız var çünkü adamın yanındaki bina sıkıntılı, adamın binası sağlam olsa dahi işine girip çalışamıyor bu konuda biz özellikle Adıyaman’a çok bizim odalar Birliği olarak, esnaf olarak, ben kendi odam adına söyleyeyim ben gönüllü aşçı tüm deprem bölgelerine yolladım ve eğitim merkezimizde yemek ocaklarımız vardı onları yolladım. Bizim buradaki lokantacılarımız, tatlıcılarımız kendileri iş yapamıyordu çünkü insanlar şey yapamıyordu, vali bey açılsın dükkanlar dedi, dükkanları açtık satacak kimseyi bulamayınca ben onu AFAD’a deprem bölgelerinde dağıtmaya gönderdim. Bu konuda Allah bir daha deprem, sel göstermesin. Pınar hanımın dediği gibi küresel ısınma var her an her afetle karşı karşıyayız. Allah Türkiye kolaylıklar versin.

 

 

 

 

 

SONUÇ

TESPİTLER ÖNERİLER

 

-Asrın felaketi diye adlandırdığımız büyük afette esnaf ve sanatkârın önemi daha çok ön plana çıktı.

 -Dünyanın iklimsel olarak krizi hem esnaf olarak hem de vatandaş olarak artık bu durumlara hazırlıklı olmalıyız.

-Esnaf ve Sanatkar toplumsal rolü ilk önce afetzede olarak yaşıyor. Sokakların ışığı sönmeyen lambası esnaf olduğu için,  toplumsal rolü zaten o sokağa, o halka duyduğu minnetle hem canını hem malını ortaya koyup gönüllülükle müdahale edebiliyor.

-Ahilik teşkilatında ustadan çırağa nasıl bir nesil olarak bilgiler aktarılıyorsa yardımlaşma ve dayanışma konusunda da nesillere, çıraklarımıza, kalfalarımıza bunları bizlerde yaşatarak göstermemiz gerekiyor.

-Deprem ve afetlerle esnaf ve sanatkâr olarak bu asrın depreminde sınıfta kaldık. 

-Esnaf ve sanatkar odasının bütçesi ne kadar bütçesi olursa olsun bir afet anında ne kadar harcama yapacağı yetkisi bir genel kurul kararına bağlıdır. Bu konuda kanunu düzenleme yapılmalıdır.

-Esnaf ve sanatkarlar 12 yıllık kesintisiz eğitimden sonra ara eleman, kalifiye eleman bulamıyor. Deprem bölgesinde bu sıkıntı daha çok arttı. Eski ustalar tezgaha geçmek zorunda kaldı.

-Deprem ve sel felaketinden sonra iş başı yapamayan çok sayıda esnafımız var.  Esnaf ve sanatkarın dükkanını bulunduğu bina sağlam olsa bile yanındaki bina hasarlı olduğu için içine girip çalışamıyor. Personeline çalıştıramadığı dükkan için maaş ödüyor, prim ödüyor.

-Afetlerle ile ilgili odaların hareket kabiliyetini genişletecek, koordine edecek yönetmelik ve genelgelerin hazırlanması gerekiyor.

-Esnaf ve sanatkârın Ahi teşkilatı olarak asrın felaketinde dimdik ayaklarımızın üzerinde durduk ama maalesef AFAD’ın önüne geçemedik, Kızılay’ın önüne geçemedik. Topladığımız tırlarca yardımlarımızı bile AFAD’a teslim ettik, banka hesaplarını AFAD’a teslim ettik ama öncelik bize verilmedi.

-Afetlerde; AFAD, Kızılay,  ahilik çatısı altındaki Türkiye esnaf ve sanatkarları konfederasyonu, Türkiye Sanayici İşadamları TOBBB bunlarında içerisinde olduğu bir yapının ön planda olması gerektiğine inanıyoruz.

- Topladığımız gıdaları Kızılay’ın AFAD’ın büyük depolarına teslim etmek zorunda kaldık. ‘Getirdiğimiz ürünleri Kızılay çadırında beklesin’ diye getirmedik

-Büyük bir felaket oldu ve bununla ilgili bize TESK’den ya da federasyonlardan da herhangi bir bilgilendirme ya da bir çağrı gelmedi. Biz bunlara hazırlıklı değiliz.

-Afetlerde yardımlar koordinesiz bir şekilde gidiyor. Ya AFAD’a veriliyor ya da  AFAD’a vermek istemeyenler odalar kendine yakın bulduğu ile gidiyor orada bir yığılma, yoğunlaşma oluyor. Diğer yerlerde ki esnafımız, vatandaşımız mağduriyet yaşıyor bununla ilgili acilen tedbir alınmalıdır.

-Esnaf ve sanatkarların yasa, yönetmelikle AFAD’a entegre edilmesi gereklidir.  

 

Yorum Ekle

İlk Yorumlayan Siz Olun!
Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği'ne ait kurumsal bilgilerin, proje, çalışmalar ve etkinliklerin yer aldığı kurumsal web sitesi.

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği

Yukarı Öveçler Mah.1315 Cad. Can Apt No:7/1 ANKARA Dernek Kodu 06 141 169 Başkent VD 3220929794
06460 Çankaya / Ankara

Dernek Yazılımı: Medya İnternet™ - Dernek Sitesi Kulga © Tüm Hakları Saklıdır.